Demeter ve Persephone

Demeter ve Persephone , 


Yunanistan'daki tarımcı toplumlar Toprak Ana'ya tapınırlarken, başka toplumlar Ulu Tanrıça'ya ya da Ana Tanrıça'ya farklı adlar vermişlerdi. Bu tanrıça, Gaia, onun kızı Rhea ya da Rhea'nın kızı Demeter de dahil pek çok ada


sahiptir. Yunan mitolojisindeki dişi ilahların pek çoğu aslında Ulu Tanrıçadır: Atina'da Athena, Argos'ta Hera, Girit'te Artemis, Kıbrıs'ta Aphrodite. Zeus'un erkek egemen diniyle birleştiklerinde rolleri değişmiştir.

Bir tarım toplumunda verimli toprak büyük önem taşır, bütün topluluk toprağa bağlıdır, toprak kökenlidir. Eski çiftçi halklar, bitkilerin, hayvanların doğup, olgunlaşıp öldüklerini, genellikle ertesi baharda onlara benzeyen başkalarının tekrar doğduğunu gözlemişlerdir. Bu gerçek, anaerkil dinin odağı olmuştur, ölüm, onu tekrar doğum ya da yeni yaşam izlediğinden, yaşam çemberinin bir parçası olarak kabul edilmiştir. İnsanlar, toplumlarının devamını güvence altına alabilmek için topraklarının ve kendilerinin bereketini sağlayacak olan Ulu Tanrıça'ya tapınmıştır.

Demeter ve Persephone, Hades doğadaki vaşam çemberini denetler. Tahıl tanrıçası olarak Demeter, ölümlülere darı, buğday, arpa ekmeyi, büyütmeyi, biçmeyi öğretir. Persephone'nin annesiyle ya da kocasıyla yaşaması, mevsimin tohumların çimlenip ekinlerin büyüdüğü mevsim mi, yoksa tohumların uykuya yattığı kış mevsimi mi olduğunu belirler.

Hades yalnız yeni hayatın ortaya çıkardığı ölülerin tanrısı değil, aynı zamanda zenginlik tanrısı olarak da bilinmektedir. (Onun diğer adı olan Pluto, zenginlik anlamına gelen plouios sözcüğünden türetilmiştir). Ölü toprak her ilkbahar, bağrından yeni bitki yaşamını fışkırtmak için yeniden canlanır; bunun yanında toprak, tuncun yapıldığı metalleri de (bakır, kalay) barındırır.

Sonuç olarak, Demeter'le Persephone söylencesi baharın gelişini, doğanın yıllık yeniden doğuşunu kutlar. Demeter'in, kızının yokluğundan duyduğu üzüntü, kısır kış mevsimine neden olsa da, söylence, onların yıllık birleşmelerini, her yılın büyük bir bölümünü birlikte geçirebilmekten duydukları mutluluğu vurgular.

Homeros ilahileri Demeter ve Persephone

Bu söylencenin en kapsamlı versiyonu Homeros ilahilerindedir. Demeter ve Persephone
Mevsimleri getiren, yaşamı devam ettirecek armağanları veren Ulu Tanrıça Demeter, ölümlüleri, onları besleyen toprağı en çok seven Olymposludur. Ölümlüler de onu çok severler. Çiftçi eşlerinin, birilerinin kapılarını çalıp akşam yemeklerine katılacağını umarak sofraya fazladan bir tabak daha eklemeleri Demeter'i memnun eder.
Hephaistos'un planlayıp, Kyklopların Ölümsüzler için Olympos Dağı'nda inşa ettikleri saraylardan çok, ölümlülerin gösterişsiz evlerinde yemek yediği için tanrılar kendisine sataştıklarında gülümser.

Demeter nazik, sevecen, eli açıktır. Ancak o, aynı zamanda Titanların korkulan efendisi Kronos'un kızı, yüce gök gürültücüsü Zeus'un kız kardeşidir.

Demeter'in ölümsüz yaşamındaki neşesi, Zeus'tan olma kızı Persephone'dur. Persephone, güneş ışığını, yaban çiçeklerini, gülmeyi sever ve kendisini tanıyanların yaşamlarına sevdiklerini getirme yeteneği vardır. Sicilva'daki yaban çiçekleri o kadar güzeldir ki Persephone, sık sık oradaki çayırlarda güzel çiçeklerle doldurabileceği büyük bir sepetle gezinir. Genellikle parlak gözlü Athena'yla atıcılık tanrısı Artemis ona eşlik ederler.

Bir gün Aphrodite, Ölüler efendisi Hades'i, arabasını Sicilya Adası'nın çevresinde sürerken görür. Gölgeler kralı, her zaman olduğu gibi Etna Dağı'nın altında sırtüstü yatıp, ateşle kızgın lav kusan azgın dev Typhon'un, patlamalarıyla yeryüzünde çatlaklara neden olup olmadığını kontrol etmektedir. Yeraltı dünyası üzerinde toprak açıldığında Helios'un parlak güneş ışığı buradan içeri sızarsa pek çok kulunun korkuyla titreyeceğinden kaygı duyduğu için, dünyanın her parçasının yerli yerinde olduğunu görünce oldukça rahatlar.

Altın Aphrodite oğlu Eros'u çağırarak şöyle der: "Ölümlülerin çok azı bizim gücümüze değer veriyor. Athena, Artemis, Persephone'nin aşk düşüncesinden nasıl sakındıklarına dikkat et: Zeus'ta kardeşi, denizin efendisi bizim silahımıza boyun eğdi. Şimdi sıra Yeraltı Dünyası'nın karanlık efendisini de ege­menliğimiz altına almakta. Hedefini şaşmaz oklarından birini Hades'in kalbine uçurup gönder ki onu Persephone'ye delice âşık etsin."

Eros'un hedefini bulan atışı, Hades'in Zeus'tan, Persephone'vle evlenmek için İzin istemesine neden olur. "Elbette sana Persephone'yi vermekten memnunluk duyarım, sevgili kardeşim" der Zeus, "ancak kız kardeşimiz Demeter bu evliliğe asla razı olmayacaktır.

Persephone'nin tanrı Helios'un arabasından gelen ışığın altında parıldayarak, çiçek dolu tarlalarda gezinme Özgürlüğünü, senin karanlık krallığında kraliçe olma fırsatıyla değiştirmeme asla razı olmayacaktır. İktidarın, Ulu Tanrıça ve Persephone için fazla anlamı yoktur."

"Bununla birlikte" diye tamamlar sözünü Olympos'un efendisi, "Benim kardeşim ve güçlü bir krallığın efendisi olduğundan, eğer Persephone'yi istemekte ısrar ediyorsan bu, onun için büyük bir onurdur. Kızımı seninle evlenmesi için zorlaya-masam da, onu kaçırman için sana gizlice yardım edeceğim."

Sicilya çayırları Demeter ve Persephone

Böylece Persephone, Sicilya çayırlarının birinde çiçek topladığı bir gün, daha önce hiç görmediği inanılmaz güzellikte bir çiçek görür. Arkadaşlarım arkada bırakan Persephone, hemen çayırların üzerindeki bu olağanüstü çiçeğe doğru koşar. Babasının, Hades'i memnun etmek için tuzak olarak gizlice toprağa bu özel çiçeği yaratmasını emrettiğini bilmesi olanaksızdır.

Persephone, koleksiyonuna katmak için güzel kokulu çiçeğe ulaştığında toprak aniden alabildiğine açılır. Dışarı, siyah atların koşulu olduğu ve karanlığın efendisinin bizzat kullandığı altın araba çıkar. Hades, sol elini dizginde tutarak sağ elini uzatır. Persephone'yi yerden kaldırıp arabaya, yanına alır. Persephone'nin arkadaşları onun kaybolduğunu fark etmeden önce hızla uzaklaşır.

"Anne! Anne!" diye bağırır Persephone, "bana yardım et! Baba, yardım et!" Fakat annesi çok uzaktadır. Tanrılar ya da ölümlüler arasında onun çığlıklarını duyan olmaz. Yalnız güneşin efendisi Helios, gökyüzünde dolaştığı arabasından işlenen suçu görür. Artemis ile Athena çayıra vardığında yarık kapan­mış, olağanüstü çiçek gözden kaybolmuş, Persephone gitmiştir. Geriye kalan, genç tanrıçanın kaçırılırken düşürdüğü, çiçeklerle dolu sepettir.

Araba onu derin göllerin, tüten havuzların arasından geçirirken Persephone, annesini çağırmaya devam eder. Tahıl veren toprağı, hızlı akan denizi, yukarıda arabasında Helios'u görebildiği sürece birinin çığlıklarım duyabileceğini umar. Ancak bir su perisi Hades'i durdurmaya çalıştığında, Hades toprağa vu­rup bir yarık açar ve Persephone ile birlikte, onun kasvetli derinliklerinde kaybolurlar.
Yer üzerine kapandıktan bir süre sonra bile, Persephone'nin sesi dağların yükseklerinde yankılanır; denizin derinliklerinde yayılır.

Ulu Tanrıça kızının çığlıklarını duyunca ıstırap kalbini kına pençesine düşürmüştür. Güzel saçından bağını çıkarır, omuzlarından pelerinini bırakır. Vahşi bir kuş gibi, karayla denizin üzerinde her yerde umutsuzca kayıp kızını arayarak uçar.



Persephone'nin nerede olduğunu bilen ölümsüz tanrılar sessiz kalırlar, ölümlüler, üzüntülü ve şaşkın anneye yardım edemezler. Gecenin karanlığı arayışını yavaşlatanlasın diye Ulu Tanrıça, Etna Dağı'nın kızgın kraterinde iki çam meşale tutuşturur. O zamandan beri, ne şafak ne de akşam yıldızı onu dinle­nirken görebilmiştir. Ancak dünyayı boşuna arar.

Demeter ve Persephone makalesinin devamı için tıklayınız

Yorumlar

Yorum Gönder

Yorumunuz için teşekkür ederiz.